Teknolojik gelişmelerin hızlı değişimi, yapay zekâ, otonom robotlar, büyük veri ve ileri analitik, bulut bilişim, artırılmış̧ ve sanal gerçeklik, nesnelerin interneti, eklemeli imalat, yeni nesil akıllı sensör teknolojileri ve siber güvenlik gibi dijital teknolojiler ve ürünler, sanayiden tarıma, bankacılıktan sağlığa, ulaşımdan kamu hizmetlerine kadar insan hayatının tüm alanlarına girmektedir. Bu da bize her alanda dijital dönüşümün kaçınılmaz ve değişimin şart olduğu gerçeğini, hem işletmelerin hem de çalışanların kendilerini yenileme, yeni teknolojilere adapte olma, yeni yetenekler edinmek zorunda olduğu gerçeğini de net bir şekilde göstermektedir.
Dijital Türkiye hedefi ve dijital dönüşüm ile gelen teknolojik gelişmeleri, getirilerini kurum, kuruluşlar, orta ve küçük ölçekli işletmeler, kobiler, şirketler, akademisyenler ve bireyler olarak uzaktan ya da yakından, bilinçli ya da bilinçsiz izlemekte ve takip etmekteyiz. Kimi kuruluşlar bu teknolojileri deneyerek test ederek hızlıca hayata geçirmekte, kimi kuruluşlar bekleyip, araştırıp uygulamaya geçmekte, kimi kuruluşlar temkinli hareket edip, kısmi olarak yenilenmeyi değişimi tercih etmekte, kimi kuruluşlar ise teknolojiyle gelen değişim ve dönüşüme direnerek mevcut düzende devam etmeyi tercih etmekteler.
Yeni teknolojilerle yenilenmeyi tercih eden kuruluşlar, öncelikle yönetimler ve çalışanlar olarak dönüşüm ve değişimi benimsemekte, kararlılıkla sahiplenip, süreci başlatmaktalar. Bu kuruluşlar uzman ekiplerle ve yetkin danışmanlarla çalışmakta, aşamalı, planlı ve organize olarak iş süreçlerini yeniden gözden geçirip denetlenebilir, ölçülebilir, sürdürülebilir ve yenilenebilir bir şekilde yeniden düzenlemekteler. Bir yandan da süreci yakından izleyip, verimlilik artışını, maliyetlerdeki azalmayı, zaman tasarrufu ve performans artışını yakından görmekte, bu değişim ve gelişimi gördükçe de yatırımlarını arttırarak sürdürmektedirler.
Dijitalleşmeyle beraber gelen ve hayatımıza giren yeni teknolojiler günlük yaşantımızı olduğu kadar iş süreçlerimizi ve iş alışkanlıklarımızı da büyük oranda etkilemekte ve değiştirmektedir. Bir yandan iş süreçlerinin yenilenmesi, çalışma kurallarının yeniden yazılması, iş akışlarının otomasyona uygun özelleştirilebilir ve değişikliklere hızlıca adapte olabilecek şekilde yeniden yapılandırılması, bir yandan süreçlerin, işlerin, görevlerin, varlıkların, projelerin etkin bir şekilde takip edilebilir ve yönetilebilir olması, bir yandan da bayi, iş ortağı, tedarikçiler, personel ve müşterilerden oluşan ekosistemin de her zaman kolay erişilebilir, etkin ve verimli bir şekilde yönetilebilir olması beklentileri öne çıkmaktadır. Bunlarla beraber anlık performans izleme, raporlama, dijital tanıtım pazarlama, etkinlik faaliyetleri, planlama ve tek bir yerden yönetme ihtiyaçları da beklentiler arasında yer almaktadır. Son yıllarda bu beklentilerin hepsinin bir arada olduğu bütünleşik çözümler, ticari mali uygulamalar, web siteleri, e-ticaret siteleriyle, çağrı merkezleri, santraller, yardım masası vb. yazılım ve donanımlarla entegrasyona ve veri alışverişine açık çözümler tercih edilmektedir. Bu tercihi yapan işletmelerin de daha verimli ve daha performanslı sonuçlar sağladığı, dönüşümü sağlıklı ve sorunsuz olarak gerçekleştirdiği görülmektedir.
Teknolojinin getirdiği yeniliklere adapte olmak isteyen birçok işletmenin birbirleriyle entegre olmayan, veri alışverişlerinin ayrı ayrı sistemler üzerinden yapıldığı, ayrı ayrı birçok uygulamalar kullanarak zaman ve işgücü kayıpları olduğu, performans ve verimlilik sorunları yaşadıkları ve dönüşümü tam anlamıyla gerçekleştiremedikleri görülmektedir.
Oysa teknolojinin getirdiği yenilikçi birçok fonksiyonel özelliği bünyesinde bütünleşik olarak barındıran, entegrasyona ve veri alışverişine açık, kurumsal hafızayı oluşturacak bilgiye, dokümana çevrimiçi, her an her yerden ulaşılabilir nitelikte çözümleri tercih eden işletmelerin ise, çalışanlarının, yöneticilerinin verimliliklerinin ve performansının artış sağladığı, işgücü ve zaman maliyetlerinin de azaldığı görülmektedir.
Tüm bunları bir arada sağlayabilen, işlerimizi büyük ölçüde kolaylaştıran, iş yapış biçimimizi değiştiren ve her alanda tasarruf elde etmemizi sağlayan Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), İş Süreçleri Yönetimi (BPM) yazılımları iş yerleri için artık bir lüks değil, teknolojik gereklilik, dijital dönüşümle gelen değişim için yerinde bir tercih olmaktadır.
Bitrix24 her sektöre, her iş alanına uygun, dijital dönüşüme açık, bütünleşik çözümlere ve araçlara sahip olup, Kurumsal Uygulamalar alanında Müşteri Deneyimi, Müşteri İlişkileri Yönetimi, İş Süreçleri Yönetimi (CRM ve BPM) pazarında hızlı, ekonomik, işlevsel, bütünleşik, entegrasyona açık çözümler sunan önemli bir oyuncu haline gelmiş durumdadır. Bugün 9 milyonun üzerinde organizasyon Bitrix24 kullanmaktadır.
İleri teknolojinin getirmiş olduğu yeniliklere ve değişime Bitrix24’ün işlevsel ve bütünleşik çözümleri ile erken ayak uyduran işletmeler, kurum ve kuruluşlar rekabette bir adım öne geçmektedirler.
GLOBALNET, Bitrix24 ile dijital dönüşüm ve değişim sürecine girmek isteyen kurum, kuruluşlara iş süreçlerini, görevleri, projeleri, personellerini, müşterileri, iş ortakları, bayileriyle olan iletişimlerini, verileri, dokümanları, belgeleri, teklifleri, anlaşmaları, pazarlama satış faaliyetleri ile etkinlik ve aktivitelerini istedikleri her yerden ve her zaman ulaşıp, takip edebilmeleri için Bitrix24 ‘ü önermektedir.
GLOBALNET, Türkiye’deki 7.000’i Bitrix24 organizasyonu yanında yurtdışına da hizmet vermektedir. Bitrix24 Türkiye Gold Partner İş Ortağı olan GLOBALNET, bu misyonla müşterilerine kurumsal ve katma değerli hizmetleriyle sürekli, kesintisiz destek, danışmanlık, yapılandırma, özelleştirme, eğitim, uygulama, yazılım geliştirme hizmetleri sunmaktadır.